Zamanında ödenmeyen bir alacağın tahsil edilmesi için başvurulan en etkili yasal yol “icra takibi”dir. İcra ve İflas Kanunu tarafından düzenlenen bu süreç, alacaklının, borcunu ödemeyen borçludan devlet gücü aracılığıyla alacağını tahsil etmesini sağlar. Süreç, hem alacağını tahsil etmeye çalışanlar hem de kendisine bir ödeme emri tebliğ edilenler için kritik öneme sahip, kesin ve katı sürelere tabidir. Bu yazıda, icra takibinin nasıl başlatıldığını ve bu süreçte tarafların hak ve yükümlülüklerinin neler olduğunu adım adım inceliyoruz.


 

Alacaklı Gözünden: İcra Takibi Nasıl Başlatılır?

 

Eğer bir alacağınız var ve borçlu ödemeyi yapmıyorsa, bir mahkeme kararına ihtiyaç duymadan (ilamsız takip) alacağınızı talep edebilirsiniz.

  1. Takip Talebi Hazırlanması: Süreç, alacaklının veya avukatının bir “takip talebi” hazırlamasıyla başlar. Bu belgede alacaklı ve borçlunun kimlik bilgileri, borcun sebebi ve miktarı gibi temel bilgiler yer alır.
  2. İcra Dairesine Başvuru: Hazırlanan takip talebi ile yetkili İcra Dairesi’ne başvurulur ve gerekli harçlar ödenir.
  3. Ödeme Emrinin Gönderilmesi: Başvurunuz üzerine İcra Dairesi, borçluya resmi bir “Ödeme Emri” gönderir. Bu belge, borcun 7 gün içinde ödenmesi veya aynı süre içinde itiraz edilmesi gerektiğini belirten resmi bir tebligattır. Bu tebligat ile süreç borçlu açısından işlemeye başlar.

 

Borçlu Gözünden: Ödeme Emri Aldığınızda Ne Yapmalısınız?

 

Adresinize İcra Dairesi’nden bir ödeme emri geldiyse, önünüzde üç temel seçenek vardır ve bu seçenekleri değerlendirmek için tebliğ tarihinden itibaren sadece 7 gününüz bulunur. Bu süre hayati derecede önemlidir.

1. Seçenek: Borcu Ödemek Eğer ödeme emrinde belirtilen borç doğru ise, yapmanız gereken en basit şey borcu 7 gün içinde ödeme emrinde belirtilen İcra Dairesi’nin banka hesabına ödemektir. Ödeme yapıldığında dosya kapanır ve takip sona erer.

2. Seçenek: Borca İtiraz Etmek Eğer böyle bir borcunuz olmadığını, borcu daha önce ödediğinizi veya talep edilen miktarın yanlış olduğunu düşünüyorsanız, ödeme emrinin size tebliğ edilmesinden itibaren 7 gün içinde İcra Dairesi’ne yazılı bir dilekçe ile itiraz etmelisiniz.

  • İtirazın Sonucu: Süresi içinde yapılan geçerli bir itiraz, icra takibini kendiliğinden durdurur. Bu aşamadan sonra alacaklı, hakkınızda herhangi bir haciz işlemi yapamaz.
  • Alacaklı Ne Yapar? Alacaklı, takibin durması üzerine alacağının gerçek olduğunu ispatlamak için mahkemede “itirazın iptali” veya “itirazın kaldırılması” davası açmak zorunda kalır.

3. Seçenek: Hiçbir Şey Yapmamak (En Riskli Yol) Ödeme emrine 7 gün içinde ödeme yapmaz veya itiraz etmezseniz, takip kesinleşir. Bu, borcu yasal olarak kabul ettiğiniz anlamına gelir.

  • Takibin Kesinleşmesi: Takip kesinleştikten sonra alacaklı, borcun tahsili için yasal haklarını kullanmaya başlayabilir.

 

Takip Kesinleştikten Sonraki Aşama: Haciz

 

Borçlu 7 gün içinde itiraz etmediği veya açılan dava sonucu itirazı haksız bulunduğu takdirde takip kesinleşir ve alacaklının talebi üzerine haciz aşamasına geçilir. Bu aşamada İcra Dairesi, borcu karşılayacak miktarda borçlunun;

  • Banka hesaplarına,
  • Maaşının bir kısmına (genellikle 1/4’üne),
  • Ev veya arabası gibi taşınır/taşınmaz mallarına el koyabilir.

Haczedilen bu mallar daha sonra satılarak (paraya çevrilerek) elde edilen gelirle alacaklının borcu ödenir.

Sonuç İcra takibi süreci, taraflar için ciddi sonuçları olan ve katı usul kurallarına bağlı bir yoldur. Alacaklı için doğru adımları atmak tahsilatı hızlandırırken, borçlu için 7 günlük itiraz süresini kaçırmak, aslında var olmayan bir borç için bile hacizle karşı karşıya kalmasına neden olabilir. Bu nedenle, ister alacaklı ister borçlu olun, bir icra takibi sürecine dahil olduğunuzda vakit kaybetmeden bir icra hukuku avukatından destek almanız, haklarınızı korumanız için en doğru adımdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir