Hukuk devletinde, idarenin (devletin, belediyenin, bakanlıkların ve diğer kamu kurumlarının) yaptığı her eylem ve aldığı her karar, kanunlara uygun olmak zorundadır. Peki, bir kamu kurumunun aldığı kararın haksız veya hukuka aykırı olduğunu düşündüğünüzde ne yapabilirsiniz? Anayasamız, vatandaşlara idarenin kararlarına karşı yargı yoluna başvurma hakkı tanımıştır. Bu hakkın kullanılmasındaki en temel ve en etkili yol ise “iptal davası” açmaktır. Bu dava ile amaç, hukuka aykırı olduğu iddia edilen idari işlemin mahkeme kararıyla ortadan kaldırılmasını sağlamaktır.
Hangi İdari İşlemlere Karşı İptal Davası Açılabilir?
İptal davasının konusu, idarenin tek taraflı iradesiyle aldığı ve kişilerin hukuki durumunu etkileyen “icrai” nitelikteki işlemlerdir. Günlük hayattan bazı örnekler:
- Bir belediyenin aldığı yıkım kararı.
- Bir memura verilen disiplin cezası.
- Yapılan bir atama veya görevden alma işlemi.
- Bir işletmeye verilen ruhsatın iptal edilmesi veya ruhsat başvurusunun reddedilmesi.
- Kesilen bir vergi cezası veya trafik para cezası.
- Onaylanan bir imar planı değişikliği.
Dava açılabilmesi için işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu bir nitelik taşıması, yani idarenin kendi içindeki hazırlık veya görüşme aşamalarının tamamlanmış olması gerekir.
İptal Davası Açmanın Şartları ve Hukuki Gerekçeleri
Bir idari işleme karşı iptal davası açabilmek için, o işlemin hukuka aykırı olması ve sizin meşru bir menfaatinizi ihlal etmesi gerekir. Hukuka aykırılık, idari işlemin beş temel unsurundan birindeki sakatlıktan kaynaklanabilir:
- Yetki Unsuru: İşlemi yapan kamu kurumunun veya görevlisinin o işlemi yapmaya kanunen yetkili olmaması.
- Şekil Unsuru: İşlemin kanunda öngörülen usul ve şekil kurallarına uyulmadan yapılması (örneğin, savunma hakkı tanınmadan ceza verilmesi).
- Sebep Unsuru: İdarenin işlemi yaparken dayandığı gerekçenin hukuka veya gerçeğe aykırı olması.
- Konu Unsuru: İşlemin sonucunun (içeriğinin) kanunlara aykırı olması.
- Maksat Unsuru: İşlemin kamu yararı dışında, kişisel veya siyasi bir amaçla yapılması.
Dava Süreci: Süreler ve “Yürütmenin Durdurulması”
İptal davası sürecinde en çok dikkat edilmesi gereken iki kritik nokta, dava açma süresi ve yürütmenin durdurulması talebidir.
1. Dava Açma Süresi: 60 GÜN! İdari işlemlere karşı iptal davası açmak için genel süre, işlemin size tebliğ edildiği, bildirildiği veya öğrendiğiniz tarihten itibaren 60 gündür. (Vergi, resim ve harç gibi konularda bu süre 30 gün gibi özel sürelere tabi olabilir). Bu 60 günlük süre “hak düşürücü” bir süredir. Yani, bu süre geçtikten sonra aynı işleme karşı dava açma hakkınızı tamamen kaybedersiniz. Bu nedenle, idari bir kararın size tebliğ edildiği andan itibaren bu süre işlemeye başlar.
2. Görevli Mahkeme İptal davaları, kural olarak İdare Mahkemeleri’nde açılır.
3. Hayati Talep: Yürütmenin Durdurulması (YD) İptal davası açmak, idari işlemin uygulanmasını kendiliğinden durdurmaz. Örneğin, hakkınızda bir yıkım kararı alındıysa ve siz bu karara karşı iptal davası açtıysanız, dava sonuçlanana kadar belediye yıkımı gerçekleştirebilir. Bu gibi telafisi güç veya imkansız zararların doğmasını önlemek için, dava dilekçesinde mutlaka “yürütmenin durdurulması” talep edilmelidir. Mahkeme, aşağıdaki iki şartın bir arada bulunduğuna kanaat getirirse, dava sonuna kadar idari işlemin yürütmesini durdurma kararı verebilir:
- İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğacak olması.
- İdari işlemin açıkça hukuka aykırı olması.
Sonuç İptal davası, vatandaşın idare karşısındaki en güçlü hukuki silahıdır ve hukukun üstünlüğü ilkesinin bir gereğidir. Ancak, idari yargılama süreci katı usul kurallarına ve hak düşürücü sürelere tabidir. Özellikle 60 günlük dava açma süresini kaçırmak, haklı olsanız bile hakkınızı aramanızı imkansız hale getirir. Bu nedenle, bir kamu kurumundan haklarınızı etkileyen bir karar tebliğ aldığınızda, vakit kaybetmeden bir idare hukuku avukatına danışarak hukuki durumunuzu değerlendirmeniz ve süreci doğru bir şekilde başlatmanız kritik öneme sahiptir.